NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-VESAYA

<< 1815 >>

باب قضاء الدين قبل الميراث

4- Miras Paylaşımından Önce Ölünün Borcunun Ödenmesi

وذكر اختلاف ألفاظ الناقلين لخبر جابر فيه

 

أخبرنا عبد الرحمن بن محمد بن سلام قال حدثنا إسحاق وهو بن يوسف الواسطي الأزرق قال حدثنا زكريا عن الشعبي عن جابر أن أباه توفي وعليه دين فأتيت النبي صلى الله عليه وسلم فقلت يا رسول الله إن أبي توفى وعليه دين ولم يترك إلا ما يخرج نخله ولا يبلغ ما يخرج نخله ما عليه من الدين دون سنتين فانطلق معي يا رسول الله لكيلا يفحش علي الغرام فأتى رسول الله صلى الله عليه وسلم يدور بيدرا من بيادر فمشى حوله ودعا ثم جلس عليه ودعا الغرماء فوفاهم وبقي مثل ما أخذوا

 

[-: 6431 :-] Şa'bi, Cabir'den naklediyor: Babam borçlu olarak vefat etti. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gidip "Ya Resulullah! Babam borçlu olarak vefat etti. Geriye de bu hurmalığı bıraktı. Bu hurmalıkta borcu ancak iki senede kapatır, Alacaklıların bana bir kötülük etmemeleri için beraber gidelim" dedim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) benim harmanlardan bir harmana geldi ve etrafında yürüyerek dua etti. Sonra oturup alacaklıları çağırdı ve onlara olan borcu ödedi. Aldıkları kadar da ben de kaldı.

 

Mücteba: 6/245; Tuhfe: 2344

 

 

أخبرنا علي بن حجر قال حدثنا جرير عن مغيرة عن الشعبي عن جابر قال توفي عبد الله بن عمرو بن حرام قال وترك دينا فاستشفعت برسول الله صلى الله عليه وسلم على غرمائه أن يضعوا من دينه شيئا فطلب إليهم فأبو فقال لي النبي صلى الله عليه وسلم اذهب فصنف تمرك أصنافا العجوة على حدة وعذق بن زيد على حدة وأصنافه ثم ابعث إلي قال ففعلت فجاء رسول الله صلى الله عليه وسلم فجلس في العلا أو في أوسطه ثم قال كل للقوم قال فكلت لهم حتى أوفيتهم ثم بقي تمري كأن لم ينقص منه شيء

 

[-: 6432 :-] Şa'bi, Cabir'den naklediyor: Abdullah b. Amr b. Haram borçlu olarak vefat etti. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den alacaklıların borçtan bir şeyler indirmeleri için aracı olmasını istedim. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) alacaklılardan öyle bir şey istedi, ama kabul etmediler. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de bana:

 

"Git hurmalarını sınıflara ayır, acveyi bir yere, salkımları bir yere ayrı ayrı topla ve bana haber ver" buyurdu. Ben de öyle yaptığımda Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) geldi, en yüksek yerde -veya- orta yerde oturdu ve: "Alacaklılara ölç ve ver" buyurdu. Ben de ölçerek borcu ödeyene kadar alacaklılara verdim. Hurma yığınları sanki hiç eksilmemişti.

 

Mücteba: 6/245; Tuhfe: 2344

 

 

أخبرنا إبراهيم بن يونس بن محمد الطرطوسي حرمي قال حدثنا أبي قال حدثنا حماد عن عمار بن أبي عمار عن جابر بن عبد الله قال كان ليهودي على أبي تمر فقتل يوم أحد وترك حديقتين وتمر اليهودي يستوعب ما في الحديقتين فقال النبي صلى الله عليه وسلم هل لك أن تأخذ العام بعضه وتؤخر بعضه فأبى اليهودي فقال النبي صلى الله عليه وسلم هل لك أن تأخذ فأحضر الجداد فآذني فآذنته فجاء هو وأبو بكر فجعل يجد ويكال من أسفل النخل ورسول الله صلى الله عليه وسلم يدعو بالبركة حتى وفينا جميع حقه من أصغر الحديقتين فيما يحسب عمار ثم أتيتهم برطب وماء فأكلوا وشربوا ثم قال هذا من النعيم الذي تسألون عنه

 

[-: 6433 :-] Cabır b. Abdillah anlatıyor: Yahudi bir adamın babamdan hurma alacağı vardı. Babam Uhud'da şehid olmuş ve geriye iki hurma bahçesini bırakmıştı. iki bahçedeki hurmalar Yahudi'nin alacağını ancak karşılıyordu. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Yahudi'ye: "Bu sene alacağının bir kısmını alıp ikinci sene de diğer kısmını alsan olur mu?" diye sordu. Yahudi bunu kabul etmeyince, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"Ey Cabir! Hurmaları toplayacağın zaman bana haber ver" buyurdu. Ben de dediği gibi yapıp haber verince Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile Ebu Bekr geldi ve benimle hurmaları en alttan toplamaya ve ölçmeye başladılar. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) hurmanın bereketlenmesi için dua ediyordu. Ammar'ın hesab ettiği borcu iki bahçenin küçük olanından ödedik. Sonra Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e ve Ebu Bekr'e yaş hurma ve su getirdim. Yediler içtiler ve: "İşte bunlar (hurma ve su) ahirette hesaba çekileceğiniz şeylerdendir" buyurdu.

 

Mücteba: 6/246; Tuhfe: 2501

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (2127, 2395, 2396, 2405, 2601, 2709, 2781, 3580) Ebu Davud (2884), İbn Mace (2434), Ahmed, Müsned (14359) ve İbn Hibban (6536, 7139) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا محمد بن المثنى عن حديث عبد الوهاب قال حدثنا عبيد الله عن وهب بن كيسان عن جابر بن عبد الله قال توفي أبي وعليه دين فعرضت على غرمائه أن يأخذوا الثمرة بما عليه فأبوا ولم يروا أن فيه وفاء فأتيت رسول الله صلى الله عليه وسلم فذكرت ذلك له قال إذا جذذته فوضعته في المربد فآذني فلما جددته فوضعته في المربد أتيت رسول الله صلى الله عليه وسلم فجاء ومعه أبو بكر وعمر فجلس عليه ودعا بالبركة ثم قال ادع غرماءك فأوفهم قال فما تركت أحدا له على أبي دين إلا قضيته وفضل لي ثلاثة عشر وسقا فذكرت ذلك له فضحك وقال ائت أبا بكر وعمر فأخبرهما ذلك فأتيت أبا بكر وعمر فأخبرتهما فقالا قد علمنا إذ صنع رسول الله صلى الله عليه وسلم ما صنع أنه سيكون ذلك

 

[-: 6434 :-] Cabır anlatıyor: Babam borçlu olarak vefat etti. Alacaklılara borca karşılık hurmaların hepisini almalarını teklif ettim, ama hurmaların borcu karşılamayacağını görerek teklifi kabul etmediler. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gidip durumu Ona anlattığımda: "Hurmaları toplayıp harmana koyduğunda beni çağır" buyurdu. Hurmaları toplayıp harmana koyduğumda, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e haber verdim. Beraberinde Ebu Bekr ve Ömer'le harmana geldi. Sonra Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) oturup bereket için dua etti ve: "Alacaklıları çağır da borcunu öde" buyurdu. Babamdan alacaklı olan herkese alacağını verdim. Bana da onüç ölçek arttı. Bu durumu Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e anlatınca güldü ve: "Ebu Bekr ve Ömer'e gidip bu durumu haber ver" buyurdu. Ebu Bekr ve Ömer'e gidip onlara da durumu söylediğimde: "Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) dua ettiğinde böyle olacağını bilmiştik" dediler.

 

Mücteba: 6/246; Tuhfe: 3126

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (2127, 2395, 2396, 2405, 2601, 2709, 2781, 3580) Ebu Davud (2884), İbn Mace (2434), Ahmed, Müsned (14359) ve İbn Hibban (6536, 7139) rivayet etmişlerdir.